Değişik bi duygu...2 mart 2011 itibari ile evimde uyumaya başladım.. Günlerdir koşturmacanın içerisindeyim.. Yatağa yattığımda ağrılardan uyumakta zorlanıyorum. öyle ki sırt üstü yatamıyorum..Ama gün geçtikçe ev yuvaya dönmeye başladı. Allah'a şükür pek bi eksik kalmadı gibi.. Kendi kendime yetebilecek kadar birşeyler yapmayı becerebildim, umarım Allah bana kolaylık verir de bu borçları da alnımın akıyla öder ve rahatlarım..
Allah olmayanlara da yattığı zaman huzur içerisinde uyuyabileceği bir yuva versin, inşallah..
yakında fotoğraflar...
7 Mart 2011 Pazartesi
6 Şubat 2011 Pazar
seviyorum
Uzun süredir ilk kez yeniden zevk aldım yaptığım işten.. Ground kafamı çalıştırmam gereken bi pozisyon, pist başında 10 uçağı arka arkaya sıralı görünce aklımdan "bunu başka bir meydanda yapamam" cümlesi geçti.. Kaldı ki henüz kendi kendime bırakmıyorlar.. Kendimi sınıyorum, yapabileceğimi hem de isteyerek ,eğlenerek ve iyi yapabileceğimi öngörüyorum..
Mesleğimi seviyorum...
Mesleğimi seviyorum...
1 Şubat 2011 Salı
yeni bir devir..."yeşilköy ground"
Yarından itibaren yeni bir devir açılıyor... DElivery eziyeti bitiyor, yerini ground alıyor.. Bu kez yerdeki ucakların hareketleri ile ilgilenmeye başlayacağım...
Kime ne zaman push back vereceğim ya?.. Kime push back verdiğin zaman kimi etkileyecek şimdi ?Taksiyi hangi yoldan verirsem uçağı hem nasıl en az uçağa takarım? hem uçağın nasıl en az manevrayla park yerine ulaşmasını sağlarım ? Acaba o park yerindeki uçak çıkmış mıydı, park yeri boş muydu? değil miydi yoksa? Ben en iyisi ramp ( park yerlerini şirketlerin istekleri doğrultusunda organize eden birim )e sorayım bi riske girmenin alemi yok şimdi.. Birine uzun, birine kısa push back versem kurtarırlar mı acaba ? Ufff bu uçağın motor çalıştırma zamanını yazmayı unutmuşum, ne yazsam ne yazsaaaamm, şu ucaktan sonra bu ucaktan önceydi amaaaaann arada bi saat yazayım işte.. Bak yaa adam pist başına gelmiş hala kuleye devretmemişim, o safda(pilot!:P) geldim ben demiyo.. bu aeroflot ile aerosweet e laf anlatacağına deveye hendek atlat daha iyi.. Hadi bunlar rus Allah'ın alitalyasına ne oluyosa o salak da anlamıyor..Neyse yaa banane biraz beklesinler , ne yapayım acemiyiz arkadaş..:P
11 Ocak 2011 Salı
yeşilköy delivery

Tabi başlık neden "delivery" ondan da bahsedeyim..Burada kontrolörlerin çalıştığı 3 pozisyon var.
1)clearance delivery
2)ground
3)tower
Burdaki iş üçe ayrılmış ve ekip çalışması ile bütün oluşturuluyor.. Doğal olarak biz hem angaryası en çok hem de diğer işlere göre riski en az bölümden başladık.. Delivery.. Yol müsadesi denilen uzunca bi metnin uçaklara taksiden önce okunması gerekiyor.. Bu işte bize düşüyor.. Groun da geceleri ucundan azcık şeklinde şimdilik..Velhasılı kelam "yeşilköy delivery :)"
Yeni yazılarda görüşmek üzere..
16 Ekim 2010 Cumartesi
!
Yaşamını ,birşey beklemeden yaşayacaksın.
Ne çok şey beklediğini biliyorsun;
Gene,bekleyeceksin (elinde değil bu);
Ama beklentilerinin ne ifade ettiklerini,
Ne anlama geldiklerini-beklediğin,beklediklerin de,
Birgün tutup gelirlerse, onların da
Ne ifade edeceklerini, ne anlama geleceklerini- bilerek yaşayacaksın.
Ne beklediğini bilerek –ama, beklemeden- yaşayacaksın:en çok beklediğinin de, gelse bile bir gün hiçbirzaman beklediğin anlamda gelmeyeceğini bilerek...
Yaşamın bir bekleme olacak –ama,
Beklemeden yaşayacaksın.
Ne çok şey beklediğini biliyorsun;
Gene,bekleyeceksin (elinde değil bu);
Ama beklentilerinin ne ifade ettiklerini,
Ne anlama geldiklerini-beklediğin,beklediklerin de,
Birgün tutup gelirlerse, onların da
Ne ifade edeceklerini, ne anlama geleceklerini- bilerek yaşayacaksın.
Ne beklediğini bilerek –ama, beklemeden- yaşayacaksın:en çok beklediğinin de, gelse bile bir gün hiçbirzaman beklediğin anlamda gelmeyeceğini bilerek...
Yaşamın bir bekleme olacak –ama,
Beklemeden yaşayacaksın.
13 Ekim 2010 Çarşamba
19
Ben geri sayma işini alışkanlık haline getirdim sanıım.. Şimdi de kendi gidişim için geri saymaya başladım. Ama bu geriye sayma arzusu Ankara'dan ayrılacağım için değil şu lanet olası kursun bitmesi için.. Şu an ilgilendiğim tek şey bu.. Son 19 işgünündeyiz artık. Her gün eve geldiğimde msn de kişiselimde yazan sayıyı bir azaltmak inanılmaz bir zevk.. Hiç bir "şey" den bu kadar sıkılıp bunalabileceğimi düşünmezdim. Ama tabi dış faktörler çok fazla..
Artık tek dileğimiz var... Bitsiiiinnnnnnn..!
Artık tek dileğimiz var... Bitsiiiinnnnnnn..!
19 Eylül 2010 Pazar
-6
Son 15 demişim bir sürü şey yazmışım ama gittikten sonra suskun kalmışım.. 6 gün oldu bugün.. Kardeşim gitti..
Görüştük.. Hayatından memnun görünüyor Allah'a şükür..Bir de yerleşse , ev- ev arkadaşı bulabilse sanırım herşey çok daha güzel olacak.. Pazartesi dersleri başlıyor.. Onunla birlikte bu sene oraya giden Türk bir çocuk varmış onunla görüşecek sanırım.. Hayırlısı...
Zaten giden için hiçbir zaman sorun yoktur.. Ne olursa geriye kalana olur.Gerçi bu geriye kalanlar arasında da yine en büyük darbeyi anneler alıyor sanırım.. Tıpkı benim annemin aldığı gibi.. Uzun süre sıktı kendini annem, sırf o üzülmesin diye tüm gözyaşlarını içine akıttı.. Ta ki havalimanında artık onu arınmış salona gönderip kendisi kapının bu tarafında kalıncaya dek.. Çok ağladı , sanki o güne kadar tuttuğu tüm göz yaşları bir balonun içinde biriktirilmiş de o balona iğne batırılmış gibi.. O günden beri onun yatağında uyuyor. Geçenlerde "oğlumun kokusu" diye ağladığını duydum.. Biliyorum ki o da alışacak bu duruma..
Gideceği o son günde , bi arkadaşımla konustuklarım geldi aklıma.. Gittiğinde onun burda kaçıracağı hayata dair bir sürü ayrıntı ve tabi ki bizim onda kaçıracaklarımız..Belki de yiğeni olacak ve ilk adımlarını göremeyecek.. Dayı olacak belki ve yiğeni dayısını nerdeyse ilkokula gelene kadar tanımayacak. Gençlikten orta yaşa ilerleyişlerimizi göremeyeceğiz..Ne biz onunkini ne de o bizimkini..Babamın beyazlamayan kaşlarının beyazlamasına şahit olamayacak mesela.. Ya da biz onun zaten dökülmeye başlayan saçlarının yavaş yavaş azalışını göremeyeceğiz..Gelişlerinde mutlaka birşeylere şaşıracağız.. İnsanların birbirleri hakkında birşeylere şaşırması "uzak" olduklarının belirtisi değil midir?
Ben kardeşimden uzak kalmak istemedim ki hiç...
Sanırım henüz gittiğinin farkına varamadık.. Bi çok kez kendimi onunla ilgili bişeyler düşünürken "nasıl olsa eve gidince sorarım" derken buldum.. sonra "ne diyorum be yaa" cümlesi karşıladı bu cümleyi...
Bakalım zaman ne gösterecek..
Fotoğraf ?
yakında yükleyeceğim...
hayat kimsenin sevdiklerini uzaklaştırmak zorunda bırakıp , hakkında şaşıracağı şeyler olmasına izin vermesin...inşalllaaaaaahhh...
Görüştük.. Hayatından memnun görünüyor Allah'a şükür..Bir de yerleşse , ev- ev arkadaşı bulabilse sanırım herşey çok daha güzel olacak.. Pazartesi dersleri başlıyor.. Onunla birlikte bu sene oraya giden Türk bir çocuk varmış onunla görüşecek sanırım.. Hayırlısı...
Zaten giden için hiçbir zaman sorun yoktur.. Ne olursa geriye kalana olur.Gerçi bu geriye kalanlar arasında da yine en büyük darbeyi anneler alıyor sanırım.. Tıpkı benim annemin aldığı gibi.. Uzun süre sıktı kendini annem, sırf o üzülmesin diye tüm gözyaşlarını içine akıttı.. Ta ki havalimanında artık onu arınmış salona gönderip kendisi kapının bu tarafında kalıncaya dek.. Çok ağladı , sanki o güne kadar tuttuğu tüm göz yaşları bir balonun içinde biriktirilmiş de o balona iğne batırılmış gibi.. O günden beri onun yatağında uyuyor. Geçenlerde "oğlumun kokusu" diye ağladığını duydum.. Biliyorum ki o da alışacak bu duruma..
Gideceği o son günde , bi arkadaşımla konustuklarım geldi aklıma.. Gittiğinde onun burda kaçıracağı hayata dair bir sürü ayrıntı ve tabi ki bizim onda kaçıracaklarımız..Belki de yiğeni olacak ve ilk adımlarını göremeyecek.. Dayı olacak belki ve yiğeni dayısını nerdeyse ilkokula gelene kadar tanımayacak. Gençlikten orta yaşa ilerleyişlerimizi göremeyeceğiz..Ne biz onunkini ne de o bizimkini..Babamın beyazlamayan kaşlarının beyazlamasına şahit olamayacak mesela.. Ya da biz onun zaten dökülmeye başlayan saçlarının yavaş yavaş azalışını göremeyeceğiz..Gelişlerinde mutlaka birşeylere şaşıracağız.. İnsanların birbirleri hakkında birşeylere şaşırması "uzak" olduklarının belirtisi değil midir?
Ben kardeşimden uzak kalmak istemedim ki hiç...
Sanırım henüz gittiğinin farkına varamadık.. Bi çok kez kendimi onunla ilgili bişeyler düşünürken "nasıl olsa eve gidince sorarım" derken buldum.. sonra "ne diyorum be yaa" cümlesi karşıladı bu cümleyi...
Bakalım zaman ne gösterecek..
Fotoğraf ?
yakında yükleyeceğim...
hayat kimsenin sevdiklerini uzaklaştırmak zorunda bırakıp , hakkında şaşıracağı şeyler olmasına izin vermesin...inşalllaaaaaahhh...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)